TÜSİAD Lideri Orhan Turan, “Kalkınmak için de öncelikle sağlıklı ve sürdürülebilir bir büyüme ortamına gereksinimimiz var. Bu sürece erişebilmemiz için birinci atmamız gereken adım, öncelikle enflasyonu düşürmek” tabirlerini kullandı.
Orhan Turan, Koç Üniversitesi ve TÜSİAD paydaşlığı ile oluşturulan Ekonomik Araştırma Forumu (EAF) 2 Mayıs tarihinde “Türkiye İktisadında Verimlilik” başlıklı bir seminerde konuştu. Merkez Bankası’nın bağımsızlığına vurgu yapan Turan, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Merkez Bankası’nın kurumsal bağımsızlığı ve iktisadi siyasetlerin tutarlılığı makroekonomik istikrar açısından azami kıymete sahip. Lakin bu şartlar da istikrarlı bir iktisat için kâfi değil. Bilhassa yirmi birinci yüzyılın ikinci çeyreğine hakikat ilerlediğimiz bu periyotta, teknolojideki gelişmeleri dikkate aldığımızda, sıkıntımız yalnızca üretim yapmak da değil, ileri teknolojili eser ve hizmetlere yönelmek ve daha fazla katma kıymet üretmektir.”
Verimlilik ve yüksek teknoloji vurgusu
Sürdürülebilir büyümek için enflasyonun düşürülmesi gerektiğine dikkat çeken Turan, “Kalkınmak için de öncelikle sağlıklı ve sürdürülebilir bir büyüme ortamına gereksinimimiz var. Bu sürece erişebilmemiz için birinci atmamız gereken adım, öncelikle enflasyonu düşürmek. Fiyat istikrarına erişmeden istikrarlı bir büyümeye geçmenin imkanının olmadığını her konuşmamda ısrarla tekrar ediyorum.” diye konuştu.
Verimliliğin artırılması gerektiğini ve ihracatta yüksek teknolojinin hissesinin artırılması gerektiğini söyleyen Turan, “Türkiye’nin uzun yıllar neden iktisadi manada atılım yapamadığına daha dikkatli bakmalı ve sorunu anlamalıyız. Üretimde yalnızca sermaye artışının kâfi olmadığını, bir o kadar bu sermayenin nasıl kullanıldığını, yani verimlilik artışıyla sürdürülebilir bir sistem kurmamız gerektiğini görmeliyiz.
Bugün dünya ticaretine baktığımızda, yüksek teknolojili eser ve hizmetlerin hissesi artarken, düşük fiyat, düşük marifet, düşük teknoloji ile üretilenlerin hissesi azalıyor. Öncelikle beşeri sermayemizi yükseltmemiz gerekiyor. Ülkemizin inovasyon potansiyelini artırmamız gerekiyor. Bunlar da istikrarlı ve dengeli iktisadi siyasetler gerektiren uzun soluklu süreçler.” dedi.
